2050 yılı itibariyle, şehirlerde yaşayan vatandaşların sayısı, kırsal alanlarda yaşayanlardan 2:1 oranında daha fazla olacak. Future Today Institute (FTI) tarafından yayınlanan bir raporda, Nesnelerin İnterneti ekosistemi geliştikçe, şehir yöneticilerinin altyapı, trafik ve günlük yaşamı yönetmeleri için yeni fırsatlar olacağı belirtiliyor.
Kamu-özel ortaklıkları, düşük maliyetli teknoloji, uzun vadeli şehir ve bütçe planlaması ve tüm vatandaşlar için eşit erişim, şehirleri akıllı yapan şeylerden sadece birkaçı.
Vietnam, Endonezya ve Myanmar; Güneydoğu Asya şehirlerinin trafik sıkışıklığını hafifletmelerine, nakitsiz ödemeleri uygulamaya koymalarına ve yaşam kalitesini iyileştirmek için çevresel verileri kullanmalarına yardım etmeyi taahhüt eden Japonya ile daha şimdiden akıllı şehir ortaklıkları başlattılar.
Bu; işbirliği yaptığı ülkelerin modernize edilmesine yardımcı olmak için, çeşitli projelere milyarlarca dolarlık kredi tahsis eden Çin’in Kemer ve Yol altyapı girişiminin bir alternatifidir.
Küresel olarak, akıllı şehir projeleri pazarı 2025 yılına kadar 1 trilyon ABD dolarından fazla artabilir ki bu da çok uluslu ortaklıklar ve kamu-özel ortaklıklarının var olacağı anlamına gelmektedir.
ABD genelindeki şehirlerde, üniversiteler çok çeşitli deneylerde şehir konseyleriyle işbirliği yapmaya başlıyorlar. Argonne Ulusal Laboratuvarı ve Washington Üniversitesi, iklim değişikliği nedeniyle hiper-yerel hava tahminlerini iyileştirmek için Seattle çevresine çeşitli sensörler yerleştiriyorlar.
Peyzajcılar ufukta
FTI’nın Yönetim Kurulu Başkanı Amy Webb; “Gelecekte, mimarlar dikey değil, yatay olarak inşa etmeyi seçebilirler. Asansörleri hareket ettiren teknolojideki gelişmeler, şimdiden çok yönlü hareket etmelerine olanak tanıyor” diyor.
Webb, “Sert hava koşulları ve iklim değişikliği konusunda doğru olduğunu bildiğimiz şeyler göz önüne alındığında, ekonomik merkezlerin kıyılardan iç kısımlara taşınması ve gelecek 20 yıl boyunca peyzajcıların daha yaygın hale gelmesi olası” diyor.
Çok sayıda futbol sahası büyüklüğündeki devasa alanlara yayılan bu yeni binalar, kuvvetli rüzgarlara ve sıcaklık değişimlerine dayanabilecek. Webb, daha önce ABD’de görmediğimiz tamamen yeni şehir ayak izleri yaratacaklar diye ekliyor.
Akıllı kentin siber güvenliği
Tarihsel olarak, siber güvenlik belediyeler için bir öncelik olmamıştır. Bununla birlikte, daha fazla yerel yönetim hizmetleri internet ortamına aktarıldıkça, belediye yöneticileri saldırılara karşı korunmak için yeni teknolojilere ve daha iyi politikalara yatırım yapmaktadırlar.
2018 yılında, Atlanta Şehri bilgisayar korsanları tarafından hedef alındı ve neredeyse bir hafta boyunca sakinler su faturalarını veya trafik biletlerini internetten ödeyemediler, polis memurları makbuzları elde yazıp göndermek zorunda kaldılar ve dünyanın en işlek havaalanına seyahat eden yolcuların ücretsiz WiFi erişimi yoktu.
Bir yıl önce, bilgisayar korsanları Dallas Şehrinin acil durum yönetim sistemini ihlal etti ve kasırga sirenlerini başlattı. Bunlar felaket değildi, ancak ihlal, ciddi zorlukların geleceğini işaret etti. Bunun nedeni, akıllı bilgisayar korsanlarının yerel yönetimlerin resmi siber güvenlik politikalarına sahip olmadığını bilmeleridir – ve çok azı sistemleri korumak ve çalışanları saldırıların nasıl önleneceği konusunda eğitmek için yeterince eğitimli uzman çalıştırıyor.
FTI; “Önemli bir yetenek eksikliği var – doğru becerilere ve tecrübeye sahip olanlar özel sektörde çok daha yüksek ücretli işler alma eğilimindeler. Sonuç olarak, şehirlerin personele ödeme yapmak için yeterli bütçeyi oluşturması gerekecektir. Bazı şehirlerde test edilen bir başka yol da kamu özel ortaklıklarıdır. Bunu hızlı bir şekilde yapmaları gerekecek zira siber suçlar, yerel şehir ve kasaba bütçelerinin onaylanmasını beklemeyecek” diyor.
Kaynak: www.asmag.com